Twitter
03 Mart 2018 Cumartesi

Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa Halfeti'de dünyaya gözlerini açtı. Zeyno ve Ahmet adlı iki kardeşi olan Müslüm Gürses, Şanlıurfa'da yaşadığı maddi sıkıntılaradn dolayı ailesiyle birlikte Adana'ya göç etti. Ama Adana da aileye pek şans getirmedi. Önce annesi ciddi bir rahatsızlık sonrası hayatını kaybetti. Anneisnin acısını yaşarken, Müslüm Gürses kardeşini de toprağa verdi. Üst üste yaşadığı kayıplar, onu daha içe dönük, kimseyle konuşmayan birine dönüştürdü. İlgilendiği tek şey vardı; müzik... Derdini müzikle anlatırken, hayatındaki olumsuzluklar şarkılarına da yansıdı. 

Müslüm Gürses, 1968 yılında çay bahçesinde yapılan ses yarışmasına katılmak için başvurdu. akat babası Mehmet Akbaş yarışmaya katılmasına karşı çıktı. Hatta yarışmaya katılacağı günün gecesinde uyurken oğlunun saçını kesti. Ama bu onu durdurmadı. Bit pazarından aldığı kıyafetle sahneye çıktı, yarışmada birinci oldu ve bu yarışmadan sonra 'Gürses' soyadını aldı. Bir çay bahçesinde kısa süre sahneye çıktı. Ama para kazanmak için asıl mesleği olan terziliğe geri dönmek zorunda kaldı. Şansı, Adana bir gazinonun assolisti olan Sadık Altınmeşe'nin rahatsızlanmasıyla döndü. Bir arkadaşı ona, assolistin yerine sahneye çıkması için teklifte bulundu. Gösterdiği müthiş performanstan sonra mikrofonu elinden hiç bırakmadı. Bu olay terzihanede çalışırken söylediği, 'Talih Kuşu Bir Günde Şaşırır Bize Konar' şarkısıyla özdeşleşti. Büyük çıkış yakalayan Gürses, 1969 yılında 'Sevda Yüklü Kervanlar' adında çıkardığı plakla 300 bin adet satarak rekor kırdı. 

1970'li yıllarda Müslüm Gürses, Anadolu turnelerinde ününü artırdı. Bu konserlerden birinden dönerken, hayatını bir kez daha değiştirecek bir olay yaşadı. Tarsus - Adana yolunda şoförün uyuyakalması sonucu büyük bir kaza geçirdi. Şoförü hayatını kaybetti. Hastaneye kaldırılan Müslüm Gürses de öldü diye morga kaldırıldı. Ünlü sanatçı gözlerini morgda açtı. Yaşadığı son anda fark edilip ameliyata alındı. Kaza onda kalıcı izler bıraktı. Artık; koku alamayacak, az işitecek, yavaş konuşmak zorunda kalacaktı. Hatta başına alacağı ufak darbe de kör olmasına, hatta ölmesine sebep olabilecekti. Ve baş ağrıları, Gürses'i artık hiç terk etmeyecekti.

Hayatına eklenen yeni zorlukların da etkisiyle, şarkılarında hep ölümlerden, kaderlerden, kederlerden, acılardan bahsetti. 'Kederli ve Kaderli', 'Hasta Düştüm Allahım', 'Ulu Tanrım Bu Ne Çile', 'Bu Kadar İşkence Günah', 'Yeter Tanrım Yeter' şarkılarıyla hayatını anlattı. 

Hayatında büyük kayıplar yaşasa da aşkta kazandı Müslüm Gürses... Sinemalarda severek izlediği Muhterem Nur'a aşıktı. Birbirlerini ilk kez Malatya turnesinde gördüler. Aşkı karşılıksız kalmadı. Muhterem Nur ile Müslüm Gürses 1986 yılında hayatlarını birleştirdi ve ölüm onları ayırana kadar beraberlikleri sürdü.

Gürses, arabesk müziğin 'Müslüm Babası' olarak araştırmalara bile konu olurken; 2000'li yıllarda pop şarkılarına yaptığı yorumlarla da adından söz ettirdi; hayran kitlesini genişletti. Ancak geçirdiği kalp rahatsızlığı Gürses için sonun başlangıcı oldu. Kasım 2012'de girdiği by-pass ameliyatı sonrası yoğun bakıma alındı. 4 ay yoğun bakıma alındı. 4 ay yoğun bakımda kalan Gürses, çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak 3 Mart 2013 sabahı hayatını kaybetti. 5 yıl önce aramızdan ayrılan usta sanatçının şarkıları ise hâlâ dillerde...